UZUN TATİL SENDROMU
Uzun yaz tatili dönemi, öğrencilerde çeşitli yaz alışkanlıklarının oluşmasına neden oluyor.
Bu alışkanlıkların, kullanılma sıklığına bağlı olarak aşırı düzeyde pekiştirilmesi ise bir tatil sendromuna dönüşüyor.
Tatil sendromu; zihinsel, psikolojik ve davranışsal olarak tatildeki yaşam düzeninden vazgeçememe ya da vazgeçmekte zorlanma gibi çeşitli belirtiler veriyor. Öğrencilerde uzun yaz tatili sendromları genel olarak aşağıdaki sorunlara yol açıyor.
– Uzun Yaz Tatili Sendromları
1) Ders dinlemeye karşı isteksizlik
2) Ders çalışmayı sürekli öteleme
3) Hobilere bağlı hale gelme
4) Ödevlere karşı direnç gösterme
5) Akademik konulara (bilgilere) karşı ilgisizlik
6) Akademik algı (konuyu anlama) yavaşlaması
7) Genel performans düşüklüğü
8) Uyku düzensizliği ya da okul saatlerine uygun uyku düzenine dönememe
9) Dizileri, bilgisayar oyunlarını, arkadaş buluşmalarını terk etmekte zorlanma
10) Hedefinden uzaklaşma
11) Genel olarak plansız ve düzensiz bir görüntü sergileme
12) Aile ve okul kurallarının sınırlarını zorlama
13) Performans kaybına bağlı olarak ortaya çıkan çeşitli stres tepkileri verme
14) Odaklanma güçlüğü yaşama ve sıra dışı dikkat sorunları görülmesi
– Aileler Ne Yapmalı?
Aileler öncelikle “dinamik sabır” göstermelidirler. Yani bu durumun geçici olduğunu göz önünde bulundurarak sorunu çözme yönünde bir eylem planı yapmalıdırlar.
Aileler dinamik sabır eylemi içerisinde iken gösterilen sabrın içerisine çeşitli önlemler yerleştirmelidirler.
Bu önlemleri: Çoklu iletişim yöntemlerinin kullanılması ve dinamik algı yöntemine başvurulması olarak ele alabiliriz.
– Çoklu İletişim Yöntemleri
• Çocukla yapacağımız plansız ve keyifli bir sohbetin içerisine, çeşitli eğitim mesajlarının sıkıştırılması
• Bu sohbeti takiben 2-3 gün içerisinde gözlemlenen sorunlarla ilgili doğrudan telkinlerde bulunulması
• Öğrencilik ve başarı kurallarına uyulmadığı durumlarda, tutarlı bir şekilde hatırlatmalarda bulunulması
• Olumlu örnekleri görmesini sağlayacak planlar yapılması. Yani olumlu örnekle onu karşılaştırıp olumlu düzeyde etkilenmesinin sağlanması
– Dinamik Algı Yönetimi
Dinamik algı yönetimi; karşınızdakinin fark edemeyeceği yöntemlerle algıyı yönetmektir. Yani arka plan algı yönetimi yapmaktır.
Dinamik algı yönetiminde şu yollara başvurulabilir:
• Gördüğünüz sorunu öğretmene iletip, öğretmenin de sanki kendi gözlemiymiş gibi bunu öğrenciye aktarması ve çözüm yollarını göstermesi
• Sorunları ya da görevleri çocuğun çok değer verdiği ve sözlerinden olumlu etkilendiği “hatırlı kişisine” söyletilmesi
• Çocuğu hedeflediği mesleğin koşulları ile somut olarak karşılaştırılması ve o meslekten bir kişi ile motive edici bir konuşma yapmasının planlanıp, sağlanması
Uzun tatil sendromu belki de en kötü etkisini, okula ve derslere kötü bir başlangıç yapılması şeklinde kendisini gösterir. Bu da öğrenci motivasyonunu düşürür, ortaya büyük konu eksiklikleri çıkar. Ne yazık ki bu sorun katlanarak ilerler.
Bu nedenle ailelerin bu sendromu dikkate almaları ve yukarıdaki önlemleri mutlaka hayata geçirmeleri gerekmektedir.
Hoşça kalınız.
Süleyman BELEDİOĞLU