DIŞA DÖNÜK İNSANLAR VE İÇE DÖNÜK İNSANLAR

Bütün insanlar herhangi bir gruba ait olmak için güçlü bir ihtiyaç duyarlar. İnsanların en çok tanınan psikolojilerinden biri, toplumsal grubun dışında kalma korkusunun etkisi ile yaşadıkları kaygı ve bu kaygının yol açtığı strestir.

Kaygı büyük oranda toplumsal reddedilme korkusundan kaynaklanır. Bunun en büyük kanıtı, çoğu insanda aşırı düzeyde görülen toplum karşısında konuşma korkusudur.

Toplumsal ret kaygısının yaşanması, insanın en ilkel dönemlerinde görülen küçük gruplar halinde yaşamayanların varlıklarını sürdürememesi etkili olmuştur.

Bugün öğrencilerin de, üniversitede okuma isteği, gruba dâhil olmama halinde (sınavı kazanamama, üniversiteye girememe) toplumsal anlamda reddedildiklerini düşünüyor olmalarından dolayı onların psikolojilerini olumsuz etkilemektedir.

Bütün insanlar hayatta kalma savaşını kolaylaştıran grup aidiyetini tehlikeye atabilecek (sınavı kazanamama gibi) her türlü davranıştan kaçınmak üzere güdülenmiştir.

Şu kesin olarak kabul edilmektedir ki, kaygı bütün canlıların ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olur.

İnsanları kaygı düzeyleri ve bu kaygıları yaşadıkları ortamlar ve hangi olaylara karşı daha çok kaygı yaşayacaklarını onların mizaçları belirlemektedir.

Dışa dönük ve içe dönük insanların yaşadıkları kaygılar ve kaygı verici uyarılara karşı gösterdikleri tepkiler birbirinden farklı olmaktadır.

Dışa dönük insanlar uyarıcılara karşı hassas değildirler ve bu uyarıcılardan olumsuz düzeyde etkilenmezler. Oysa içe dönük insanlar uyarıcılara karşı yüksek düzeyde hassastırlar ve hemen uyarıcıların kontrolüne girerler.

Dışa dönük insanlar, kalabalık ve gürültülü ortamları tercih ederken, içe dönük insanlar sakin ve sessiz ortamlarda bulunmayı tercih ederler.

Televizyon karşısında ya da müzik seti açıkken veya salonda aile sohbetinin içinde ders çalışmayı başaran öğrenciler mizaç olarak dışa dönük özelliktedirler.

Dış dünyadan soyutlanmış, sessiz ve az uyarıcının olduğu bir ortamda çalışmayı tercih eden öğrenci ise içe dönük bir özelliğe sahiptir.

İçe dönük öğrenciler uyarılmaya karşı daha hassastırlar. Bu öğrenciler gürültülü ve hareketli ortamlarda ders çalışamazlar.

Dışa dönük öğrenciler ise uyarıcının az olduğu ortamda dikkatini toplamada zorluk yaşarlar. Böyle sessiz ortamda çalışmak zorunda kalan dışa dönük öğrenci sık sık ara verir. Hatta bazı öğrenciler evde yalnız kaldıklarında ders çalışamadıklarından yakınırlar.

İçe dönük öğrenciler, müzik dinlerken, kulaklarının sesini, dışa dönüklere göre daha ok kısarlar.

Yapılan bilimsel araştırmalar şunu ortaya koymuştur ki, içe dönük öğrencilerin yüksek düzeyde uyarılmaları halinde başarı düzeyleri düşmektedir. Aynı şekilde düşük düzeyde uyarılan dışa dönük öğreniler de başarı düşüşleri yaşamaktadır.

Bu nedenle, ortamlardaki uyarıcı düzeyleri, içe dönükler için olumlu olabilmekteyken, dışa dönükler için olumsuz olabilmektedir.

Bu sorun özellikle, aynı ailenin aynı ortamında ders çalışmak zorunda olan kardeşlerin birini içe dönük, diğerinin dışa dönük olması durumunda sorunlar yaşanmasına yol açmaktadır.

Bazı öğrencilerin müzik seti ve televizyon açıkken ders çalıştığı, bazılarının ise sessiz bir kütüphane ortamında dahi kulaklarına tıkaç koyarak çalışmayı tercih ettiği bilinir.

Aslında belirli bir düzeyin üzerine çıkan yüksek düzeyli uyarıcılar, dışa dönük öğrencilerin de olumsuz etkilenmesine neden olabilmektedir.

Aynı şekilde belirli bir düzeyin altına inen düşük düzeyli uyarıcılar da, içe dönük öğrencileri olumsuz etkilemektedir.

Bu nedenle, dışa dönük öğrencilerin uyarıcı düzeyinin belirli yükseklikte olması gerekirken, aynı şekilde içe dönük öğrencilerinin uyarıcı düzeylerinin de belirli miktarın altına düşmemesi gerekmektedir.

KİM DAHA MUTLUDUR?

İçe dönükler mi daha mutludur yoksa dışa dönükler mi?

Yapılan araştırmalar, içe dönüklerin kendilerini daha mutlu hissettiğini, ancak dışa dönüklerin onların yaşamını çok sıkıcı bulduğunu ortaya koymuştur.

Dışa dönükler, içe dönüklere göre daha mutlu görünürler ve iyilik halini daha çok ortaya koyarlar.

Yapılan bir araştırmada, içe dönük öğrencilerin Pazartesi günleri en yüksek oranda mutsuz olduklarını, bu mutsuzluk halinin hafta sonuna doğru iyilik haline dönüştüğünü ortaya koyarken, dışa dönüklerin, haftanın her günü mutlu olduklarını göstermiştir.

Araştırmalar, dışa dönük insanların mutlu olmasında sosyal ilişkilerinin etkili olduğunu ortaya koymuştur.

Gençlerin arkadaşları ile ilişki kurmaları, olumlu iletişimlerde bulunmaları, onlarda değerlilik duygusunun artmasına ve stresle daha kolay başa çıkmalarına neden olmuştur.

Dışa dönükler küçük şeylerden kolayca mutlu olurlar. Örneğin, iyi not dışa dönükleri mutlu ederken, aynı düzeydeki not içe dönükleri o kadar mutlu etmemektedir.

Dışa dönükler, olaylara hemen tepki vererek sıklıkla başlarını derde sokarlar.

İçe dönükler her ne kadar sosyal ilişkilerden yararlanamıyor olsalar da daha sağlam ve isabetli kararlar verirler.

Hoşça kalınız.

Süleyman BELEDİOĞLU

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir